Geleneksel ata yadigarı ve sanat dalı olarak günümüze kadar sayısız camii ve çeşmeleri süsleyerek,ölümsüz eserler meydana getiren,inanç ve sükun içinde gönüllere taht kurmasına katkıda bulunan eserlerimiz,Kütahya'mızın simgesi,ekmeği,aşı ve alınyazısıdır.Genç kızlarımızın ince ince nakışları,sanatı ile öümsüz kervanına katılan ustamızı,fırın çıkışında,sanatın meyvelerini derlerken duyduğu heyecanın alnındaki tere yansımasıdır.

     Çini bir yüzü sırlanarak renkli motif ve dekorlarla nakışlanmış bir kaplama malzemesidir.Çinilerimizin desenlerinin yapılmasında sıraltı tekniği kullanılır.Çinicilik sanatının Orta Asya'da başlayıp buradan Anadolu'ya ve Avrupa'ya taşınıldığına inanılmaktadır.Günümüzde güzel sanatların içinde yer alan çiniyi bir süsleme malzemesi olarak binalarda ve kitabelerde Asurlu'lar,Mısır'lılar,İran'lılar ve Orta Asya Türk'leri kullandılar.Selçuklu'lar ve Osmanlı'lar zamanında Anadolu'da çeşitli yerleşim merkezlerinde çini imalatı yapılmıştır.Selçuklu'larda firuze(turkuvaz),yeşil,kobalt mavisi,kahverenkli ve transparent sırlı çini örnekleri bol bir şekilde görülmektedir.